Image Hosted by ImageShack.us

CeMcOcUk  
 
  Şiir ve Nükteler 27.04.2025 13:58 (UTC)
   
 







Muhammed, Ali
Muhammed Ali'nin kurduğu yoldur
Ak üstünde kara seçebilirsen
İ'tikadı dilden söyleyen dildir
Ali'nin sırrına erebilirsen
 
Erenler seni ol ceme katarlar
Kötü amellerin taşra atarlar
Bir gün yularından çeküp tutarlar
Çektikleri yere varabilirsen
 
Erenler seni ol ceme getürür
Kalmış işlerini Hak'ka yetürür
Gördüm mü Hak ana mihman oturur
Mihman gözü ile görebilirsen
 
Aslı mervan olan katara gelmez
Küfrü imân eden âşıklar ölmez
Mü'minin suâli ahrete kalmaz
Dünyada suâlin verebilirsen
 
Pir Sultân abdal'ım eller men'olur
Dört kapudan bir gün birden yol olur
.........................................................
Verdiğin ikrâre durabilirsen
                             Pîr Sultan
 
 
 
 
 
 

Muhammed Ali'ye Niyaz Edelim
Gelin ey gaziler yola gidelim
Ululardan ulu yol Allah Allah
Muhammed Ali'ye niyaz edelim
Gerçekler demine Hû Allah Allah 
 
Dedem Hasan Hüseyn İmâmlar şâhı
Zeynelâbidin de İmâmlar mâhı
Muhammed Bâkır da cemâlin şâhı
Balkıya balkıya nur Allah Allah
 
Mezhebim İmam-ı Ca'fer-üs Sâdık
Kâzım Mûsâ, Rıza yâreme tabib
Ona nazar kıldı Muhammed Habib
Derdimin dermânıdır Allah Allah
 
Şah Takî Nakî'dir bu yolu açan
Hasen-ül-Askerî müşküller seçen
Muhammed Mehdî'den bir dolu içem
Pirlerin kalbinde Şah Allah Allah
 
Pir Mehmed'im kendi hâlinde gezer
Sultan Şücâ' dedem eylemiş nazar
Âşıklar medhini okuyub yazar
Pîrimin cemâli nur Allah Allah
                              Pîr Mehmed
 
 
 
 
 
 
 

Muhammed Mürşidim Ali Rehberim
Şu dünyânın evvelini sorarsan
Var mıdır Muhamed Ali'den gayrı
Sen bu yolun sâhibini ararsan
Var mıdır Muhammed Ali'den gayrı
 
Muhammed mürşidim, Ali rehberim
Vicdan deryâsında lâ'l u gevherim
İnanmazsan işte oku defterim
Var mıdır Muhammed Ali'den gayrı
 
Bu yolun ötesi yoktur varılmaz
Su bulanmayınca gölge durulmaz
Gözlerime Hak'dan özge görünmez
Var mıdır Muhamed Ali'den gayrı
 
Ezelden böyledir bu yolda âdet
Okunur dillerde (Allahussamed)
Rehberim Ali'dir, pîrim Muhammed
Var mıdır Muhammed Ali'den gayrı
 
Muhammed Ali'dir kırkların başı
Bunu bilmeyenin güç olur işi
Verdi bu yolda Sırrî canla başı
Var mıdır Muhammed Ali'den gayrı

                                          
         Sırrî
 
 Biz Ali'nin Yolundayız
Âlem bu gerçeği bilsin
Biz Ali'nin yolundayız
Giden gitsin, gelen gelsin
Biz Ali'nin yolundayız
 
Ali hakikattan yana
Her şeyi borçluyuz ona
İlim irfân anlayana
Biz Ali'nin yolundayız
 
Onu tanıyanlar tanır
Hak olduğuna inanır
Haklılar hep yalnız kalır
Biz Ali'nin yolundayız
 
Hakbin gözlerine kurbân
O hak sözlerine kurbân
Yürü izlerine kurbân
Biz Ali'nin yolundayız
 
Suç mu şimdi Allâh demek
Alileri candan sevmek
Gittikleri yoldan gitmek
Biz Ali'nin yolundayız
 
 
Bunu bütün âlem bile
Ali haktır Hak'tan gele
Benzer dağdan inen sele
Biz Ali'nin yolundayız
 
Peygamber'in nişânesi
Hânesi onun hânesi
Fatıma'nın birtânesi
Biz Ali'nin yolundayız
 
Resûl emâneti Ali
Odur vasî, odur velî
Hasan, Hüseyin'dir gülü
Biz Ali'nin yolundayız
 
Hesap yanlış, kör vesvese
Kulak ver bu gelen sese
Sus diyemez ona kimse
Biz Ali'nin yolundayız
 
Mekke şehir, dünyâ ülke
Sevgin işledi tüm mülke
Kimse inemez bu köke
Biz Ali'nin yolundayız
 
 
 
 
 
 
                                     Recep Yağlı
 
 



Ali'siz Alevi Olmaz
Behey nankör, nâdan adam
Ali'siz Alevi olmaz
İnkar ediyorsun neden?
Ali'siz Alevi olmaz
 
İnancı, ikrarı nettin?
Hayalî Ali ürettin
Şeytan'a mı biat ettin?
Ali'siz Alevi olmaz
 
Ali'dedir gerçek İslâm
Eşi yoktur, örnek insan
Böyle emrediyor Kur'ân
Ali'siz Alevi olmaz
 
Hem Ali, hem Şâh-i merdân
Size mi kaldı bu meydân
Amacın ne, fitne Şeytân?!
Ali'siz Alevi olmaz
 
Ol Ali yücedir gâyet
Hakkında var bir çok âyet
İnkâr edenlere lanet
Ali'siz Alevi olmaz
 
Aşık Musa'm ikrar verdim
Gerçeği Ali'de gördüm
Ona kavuşmaktır derdim
Ali'siz Alevi olmaz
       
         Musa Karakaş
 
 
 
 
 
 
 

O Şah-ı Mazlum'a Acımadın mı?!
 
Haksız kalkan eller kırılacaktır
Kanlı akan fırat durulacaktır
Mazlûm hakkı elbet sorulacaktır
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
Hak bâtıla doğru akar mı sandın?
Su kendi bendini yıkar mı sandın?
Gül, Hak'tan ayrılsa, kokar mı sandın?
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
Haccı yarı kesti, kıyâma geldi
Lütfetti İmâm'ım rüyâma geldi
Çatlatmayın beni, burama geldi
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
Kan gölü eyledin Yezit orayı
Ne çok seviyorsun mülkü parayı!
Başına yıkılır zâlim sarayı
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
Hüseyin topladı Şialarını
Terk edip geldiler yuvalarını
Yaptılar son defa duâlarını
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
İmâm sesleniyor: "Dileyen gitsin
Gitmeyenler kalsın, bu zillet bitsin.."
İte haksızlıktır, desem bir itsin
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
Mekke'den Kûfe'ye göç katar katar
Hüseyin canını Allah'a satar
Bir insan olamaz bu kadar beter
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
Kerbelâ çölünde İmâm'ın nâ'şı
Onun için döker ümmet göz yaşı
Yezitlerin ancak zulümdür işi
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
Mehmet, görmez oldu hakkı gözleri
Esir oldu Peygamber'in kızları
Soldu susuzluktan o gül yüzleri
O Şâh-ı Mazlûm'a acımadın mı?
 
                            Mehmet Demirer
 
 
 
 
 
 
 

Aşura
 
Sıcak bir Âşûrâ
Aç, susuz ve uykusuz
Bebekler süte
Analar suya doymamış
Ve doyamadan
Ağlayan gözler
Ve ağlamaktan halsiz kalmış bedenler
Suya muhtaç dudaklar
Babalar kederde, gamda ve imtihanda
 
Bugün Âşûrâ
Bildiğim tek
Ağladığım tek
Bu yaşıma değip de ağladığım ilk Âşûrâ
2000'e üç kalanın Âşûrâ'sı
Gökyüzü, Hüseyn'e ağlamakta
Gökler lânet olası Yezid'e homurdanmakta
Yezid ve yezidilere lânetler, beddûalar yağmakta
Evet gökyüzü ağlıyor;
Bardaktan boşanırcasına
Ve şimşekler öfkeyle çakıyor
Hepsi Hüseyn'e ağlıyor, yas tutuyor
Her şey siyaha bürünmüş
İnsanların göremediği siyaha
 
Bugün mâtem günü
Ve kâinât mâtemde, biz göremesek de
Sormayın niçin diye
Peygamber'imizin yâdigarı, göz nuru, torunu şehid edilmiştir
Hani şu bilmediğimiz
Veya tanıdığımızı zannedip tanıyamadığımız torunu
O yalnız, o meçhûl, o mazlûm
Asırlar boyu ve hâlâ, evet hâlâ!!
 
İşte o arslan şehid edilmiştir
Kimler tarafından?
Nûrdan kaçan yarasalar
Nübüvvet ve velâyetin
Hak ve hakikatın
Yeminli düşmanları
Bedir ve Uhudların
Hendek, Hayber ve Hüneynlerin
İntikamı hırsıyla kavrulan
"Tulekâ" hizbi tarafından
Hem de İslâm adına
Peygamber adına
Ve hilâfet sancağı altında
 
Evet bugün Âşûrâ'dır
Ve ben ilk defa Âşûrâ'yla tanışıyorum
İlk defa Hüseyn'e ağlıyorum
Resulullah'ın, daha ilk dünyaya geldiği sırada
Göz yaşlarına boğduğu Hüseyn'e
Omuzlarında büyütüp:
"Hüseyn bendendir, ben de Hüseyn'den"
Dediği Hüseyn'e
Evet ben Hüseyn'e ağlıyorum
Mazlûmiyete ağlıyorum
Yanlızlığa ağlıyorum
Faziletlerin yanlızlığına
Hak ve hakikatın yanlızlığına
İslâm'ın, Kur'an'ın
Resûlullâh'ın yanlızlığına
Ehl-i Beyt'inin, evlatlarının yanlızlığına ağlıyorum
Aslanların, yiğitlerin alkanlar içinde yatmasına
Zincirlere vurulmasına
Çakalların, çapulcuların baş tacı edilmesine ağlıyorum
Ben Hüseyn'e ağlıyorum, ama ilk defa
İlk Âşurâ!
On sekiz yaşındayım ben, ya siz?
Yirmi mi, kırk mı, altmış mı?
Sahi siz kaç defa ağladınız Hüseyn'e?
Siz ne kadar Âşûrâ'yı tanıyorsunuz?
Neden böyle oldu; neden böyledir hâlâ?!
Baba, neden anlatmadın bana Hüseyn'i?
Anneciğim, neden bahsetmedin bana Zeynep'ten?
Neden koklatmadın Peygamber güllerini bana?
Neden mestetmedin beni "Kevser" şarabından?
Neden karanlıklarla boğuşurken,
"Emân Yıldızları"yla tanıştırmadınız beni?
Yanlışlıklar  deryasında çırpınırken,
Neden "Nûh'un Gemi"sine bindirmediniz beni?
Cehâlet vâdisinde şaşkın şaşkın dolaşırken
İlim şehrinin kapısını neden göstermediniz bana?
Ama sizin de bir suçunuz yoktur biliyorum.
Size de anlatan, öğreten olmadı ki
Ya siz ey ehil kalemler, neden durdunuz?
Ey konuşan diller, kürsüler, neden sustunuz?
Ey ümmetin eminleri
Emânete riâyet böyle mi olmalıydı?
Hem de peygamber emanetlerine
 
Evet Âşûrâ'dır bugün
Ve ben, ilk defa Hüseyn'e ağlıyorum
Kerbelâ'yla, Zeynep'le tanışıyorum
Ah! Ne mutlu onlara ki
Henüz beşikteyken kulakları
Hüseyn'in güzel adıyla çınlıyor
Bağrı nübüvvet güllerine yanan bir candan
Süt emiyor, can alıyor, büyüyor
Gözleri Hüseyn'e yaşaran gözlere bakıyor
Merhameti, sevgiyi tadıyor
Hakkı, batılı, zulmü adaleti kavrıyor ve öyle büyüyor
Ya Rab! Bize Hüseyn aşkını tattırdığın
Âşûrâ ile tanıştırdığın için
Hüseyin'ce ölerek
Veya Zeyneb'ce yaşayarak
Sana şükretmeyi nasib eyle
Âmin!
                                  
                       Umran İldeniz
 
 
 
 
 

 
 
  AleViYiM...
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
ToPlAm 10757 ziyaretçiCemCocuk'u ZiYaReT eTtİ...